🥅 Ayak Üstünde Kemik Çıkıntısı Ameliyatı
Ekolarak, organik kemik patolojisini dışlamak için her iki bacağın (görüntüdeki diz ve ayak bileği eklemlerinin dahil edilmesiyle) bir X-ışını alınması gerekir. soru: Tünaydın Babam sırtını tuttu ve masaj yaparken bacağından vazgeçti, sağ kalçasında bir topak olduğunu hissetti, orada kaldığımda bacağımda çok
Genelliklesıvı şeklinde oluşan bu kistler, eklem kapsülü ya da tendon kılıfında görülür. 20'li yaşlarda başlayan bu rahatsızlık, 40'lı yaşlardan sonra daha yoğun ve ciddi
4 Hastanın ağrı duyduğu bacağının ayak üstünde ve parmaklarında his kusuru (uyuşukluk) mevcuttur. ÖZETLERSEK: Bel fıtığı diyebilmek için muayene sonucunda; 1- Bacak germe testi müspet olacak. 2- Diz veya topukta refleks kaybı olacak. 3- Ayak bileğinde kuvvet kaybı olacak. 4- Ayak üstünde his kusuru (uyuşukluk) olacak
Bel ve sırt ağrıları * Bir omuz diğerinden daha yüksektir * Tek tarafta kürek kemiği çıkıntısı daha belirgin ve dışa doğru * Vücut bir yöne doğru eğik * Yorgunluk ve nefes darlığı (Yılmaz, 2008). Egzersiz tedavisi kullanılmaktadır SKOLYOZ VE EGZERSİZ
BotoksNedir? Nasıl Uygulanır? YouTube. Günaydın diyoruz. Tv8 ekranlarından size günaydın, kocaman günaydın. Evet, yine Jelena ile beraberiz. Dün Jelena ile bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Şimdi efendim, botoks niye yapıyoruz, ne gerek var botoksa. Dün sabah size bahsettim ben, böyle dedim ki Beverly Hills botoks diye bir
Bunion- Ayakta Kemik Çıkıntısı ve Cerrahi Tedavisi Genetik faktörler ve giyilen dar ayakkabı ile oluşabilen Bunion, ayakta 1ci parmakta kemik çıkıntısı, 1ci parmağın 2ci parmağa doğru eğilmes
AYAKTAKALAN TEK GAZHANE Ceyhan nehrinin yakınlarında küçük bir ovaya hakim kaya çıkıntısı üzerinde yükselen Ortaçağ kalesi çevresinde gelişen Kastabala antik kentinde 2014 yılı arkeolojik kazı ve araştırma çalışmaları başlayacak.
Bizimdüşüncemize göre Pazırık kurganları veya genelde Pazırık Kültürü bir Proto-Türk veya Hun (Hsiung-nu) kültürüdür. Çünkü gerek Hunların ataları gerekse genel olarak Proto-Türk dediğimiz topluluklar en azından M.Ö. 2. binden beri bu topraklar da ve yakın çevresinde yaygın olarak yaşıyorlardı.
Açıklamalarınadevam eden uzman, ''Topuklu ayakkabı giyen kadınların en sık karşılaştıkları durumlardan birisi de tırnak batmalarıdır ve bazen ciddi enfeksiyonlar gelişebilir. Tedavisi için düzgün tırnak kesimi, geniş ve düz ayakkabı giyilmesi, ilerlemiş durumlarda cerrahi uygulamalar önerilir.'' diye belirtti.
x58kd. Halluks Valgus TedavisiHalluks Valgus, daha çok kadınlarda 30-40´lı yaşlardan sonra artış görülen bir hastalıktır, ayak baş parmağında ki şekil bozukluğu anlamına gelen Latince bir tıp terimidir. “Hallux”, ayak başparmağı demektir. “Valgus” ise deformitenin vücudumuzdan uzaklaşan yönde olduğunu anlatmaya yarayan anatomik bir terimdir. Normalde ayak aksına paralel, düz durması gereken ayak başparmağımız, Halluks Valgus’ta ikinci parmağa, diğer bir deyişle ayak dış tarafına doğru yön değiştirir ve döner. Bu durumda, ayak başparmağımızın biraz yukarısında bir şişlik oluşur. Bu şişlik sıklıkla “bunyon” olarak da yapılmış tabanlıklar ile hastaların başparmak deformitelerinden kaynaklanan yanlış basmaları düzeltilir ve ayakta fazla yük taşıyan bölgelerin dengesi normale döndürülmeye çalışılır. Bu ortezlerden fayda görmeyen hastalarda, ağrının ortadan kaldırılması için cerrahi tedavi yöntemleri planlanır. Birinci tarak kemiği içe, onun üzerindeki parmak kemiği ise dışa doğru döndüklerinden bu iki kemik bir üçgen oluşturur ve şişlik gibi gözüken aslında bu üçgenin tepe noktasıdır. Bundan dolayıdır ki bu şişliğin alınmasıyla halluks valgus düzelmez, üçgeni düzeltmek gerekir. Halluks Valgus GörüntüsüNedenleri Nelerdir? Ayaklarımızda görülen birçok problemin kaynağı aşırı veya uygunsuz basınç ve sürtünmedir. Ayağımızın ön tarafı, etrafı ince yumuşak doku ile çevrilmiş sert ince kemiklerden oluşur. Vücudumuzun tüm yükünü hayatımız boyunca her gün çeken bu zavallı uzuvlarımızı bizler, yetmiyormuş gibi bir de sert ayakkabılar içine sokarak cilt ve yumuşak dokuları, sert kemik ile sert ayakkabı arasında sıkıştırmış oluruz. Topuklu ayakkabı giydiğimizde vücut ağırlığımızın %70-90’ı, başparmak ile onun hemen yukarısındaki ince uzun tarak kemiğimiz 1. metatars arasındaki ekleme MP eklem biner. Bunyon denilen şişlik de tam burada oluşur. Kemikler üzerindeki en ufacık bir çıkıntı veya şişlik durumu daha da kötüleştirerek kısır döngü yaratır. Vücudumuz bu duruma ciltte nasırlar ve cilt altı dokusunda kalınlaşmalar meydana getirerek tepki verir. “Bursit” dediğimiz ağrılı enflamasyonlar mikrobik olmayan iltihaplı durum, yangı olur, şişlikle beraber kızarıklık meydana gelir. Ağrıyı gidermenin yolu basıncı gidermektir. Bu da ya dışarıdan ayakkabımızı modifiye ederek veya içerden cerrahi olarak çıkıntı ve deformiteyi düzelterek yapılır. Halluks Valgus Deformitesi Neden Olur? Halluks Valguslu hastalarımızın büyük kısmında aile büyüklerinde de bu hastalık görülür. Dar yüksek ökçeli ayakkabılar bir kısım hastada gelişimde rol oynarken bir grup hastada ise devamlı spor ayakkabısı gibi rahat ayakkabı giyimine rağmen hastalık görülebilmektedir. Aşil tendonu kısalığı olan kişilerde de Halluks Valgus daha sık görülmektedir. Ayağın ileri düzeyde içe basması, düz tabanlıkta Halluks Valgus ve diğer parmak şekil bozukluklarına neden olabilmektedir. Eklemlerde gevşeklik normalin üstü hareket olduğu durumlarda da Halluks Valgusu görmekteyiz. Halluks Valgus HastaligiTanıda Fizik Muayene Yeterli mi? Fizik muayene son derece önemli olmakla beraber hastalarda ayak yere basarak ön – arka ve yan ayak grafileri çektirilerek radyolojik muayenede yapılır ki tüm bu verilerle halluks valgusun derecesi saptanıp hastaya uygulanacak operasyonun tipine karar verilir. Burada doğru karar vermek sonradan deformitenin tekrarlamasını engellemek için çok önemlidir. Halluks Valgus Tedavisi Tedavi başlangıcında en etkin koruma yöntemi en uygun ayakkabıyı kullanmaktır. Geniş taraklı, yumuşak derili, 2-3 cm’yi aşmayan topuklu ayakkabılarla deformitenin ilerlemesi büyük ölçüde engellenebilmektedir. Halluks Valgus ameliyatı tek bir ameliyat değildir. Hallux Valgus tek bir şekilde oluşmadığından, tek bir ameliyat şekli de yoktur. Literatürde bugüne dek Hallux Valgus için tarif edilmiş 150’nin üzerinde ameliyat tekniği vardır. hangisinin uygulanacağına karar vermek uzman doktorunuzun işidir. Ortopedist, ayak muayenesi’ni takiben hastanın ayakta basarken çekilen radyografisini inceleyip gerekli ölçümleri grafi üzerinde yaptıktan sonra yapacağı ameliyata karar verir. Ayakta dururken çekilmemiş ayak grafilerinin değerlendirmede hiçbir faydası yoktur. Ne Zaman Ameliyat Edilmeli? Halluks Valgus cerrahisinin başlıca temel prensipleri şunlardır Bunyonun alınması Başparmak ve birinci sıra kemiklerin düzgün hizalanmasının sağlanması Eklemlerin uyumlu, kemikleri etkileyen güçlerin dengeli hale getirilmesi Ayak Basbarmagi HastaligiBu hastalığın kendinizde bulunduğunu düşünüyorsanız konusunda uzman bir doktora başvurmalısınız, hastalığınız ne kadar ilerlerse tedavi sürecide o kadar uzamaktadır. Deformitenin tekrarlamaması için bu prensiplere dikkat etmek gerekir. Sadece yumuşak doku ameliyatları ile deformiteyi kalıcı olarak düzeltmek çoğu kez mümkün değildir. Kemik ameliyatı genellikle gerekir. Kemik ameliyatlarının da hepsi bir değildir ve bir kısım kemik ameliyatından sonra hastanın basması çok daha erken dönemde mümkün olabilir. Kemik ameliyatlarından sonra kemik ve yumuşak dokuların iyileşmesi ortalama 6 hafta sürer. Her ameliyatın olduğu gibi Halluks Valgus ameliyatı’nın da riskleri vardır. Ameliyat yerinde enfeksiyon, kesilen kemiğin kaynamaması, deformitenin nüksetmesi başlıca komplikasyonlarıdır. Cerrahın bilgi ve tecrübesi, prensiplere uygun olarak deformiteye uygun ameliyatın yapılması, hastanın uyumu komplikasyonların önlenmesinde en önemli faktörlerdir. Fazla miktarda kronik sigara içiciler komplikasyonlara daha yatkın olurlar.
İHA 24 Kasım 2018 Cumartesi, 1058 Güncelleme 24 Kasım 2018 Cumartesi, 1100 Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, özellikle kadınlarda daha sık görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' rahatsızlığının cerrahi tedavisine yönelik uyarıda bulunarak, ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştirdiklerini belirtti ve "O nedenle ağrı şikayeti yoksa sırf estetik nedenlerle ameliyat yaptırmayın. Şeklinin, görselinin düzeleceğini beklerken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz" dedi. Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, özellikle kadınlarda daha sık görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' rahatsızlığının cerrahi tedavisine yönelik uyarıda bulunarak, ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştirdiklerini belirtti ve "O nedenle ağrı şikayeti yoksa sırf estetik nedenlerle ameliyat yaptırmayın. Şeklinin, görselinin düzeleceğini beklerken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz" dedi. Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, kadınlarda yaygın olarak görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Kadınların; iş, sosyal yaşam gibi nedenlerle ev dışında çok daha fazla zaman geçirdiğini, saatlerce ayakta kaldığını belirten Ortopedi Uzmanı Dr. İbrahim Akel, yanlış ayakkabı tercihlerinin başlarına dert açtığını söyledi. Doç. Dr. Akel, "Burnu daralarak gelen ayakkabılar, iki taraftan tarakları kıstırıyor, baş parmakları ve beşinci parmağı da riske atıyor. Eğrilik yönünde fazlasıyla zorluyor. Topuk yükseldiğinde biz hep 3 4 santimi geçmeyin diyoruz ayak ayakkabının önüne daha çok meylediyor, tam cenderenin içine giriyor. Cenderenin içine sıkışmış, dar burnun içine doğru düşmüş, dolgu olmadığı içinde tek bir noktanın üzerinde denge kurmaya çalışırken sürekli ayak bileğine, ayağın ön kısmına aşırı yük biniyor; bunlar mekanik olarak ayakta bu baskıyı artırıyor. 'Halluks Valgus' denilen 'ayak başparmağının kemik çıkıntısı' oluşuyor. Eskiye nazaran ağrı şikayetiyle başvuranların sayısı da artıyor" diye konuştu. İzmir Kent Hastanesi Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Akel, bu rahatsızlığın her sivri, dar burun ayakkabı giyen de olmadığının da altını çizerken, ayak tarak yapısının ve ailesel yatkınlığın önemli bir faktör olduğunu söyledi. "Ağrı yoksa ameliyat olmayın" Doç. Dr. Akel, hastalığın en kesin ve kalıcı tedavisinin cerrahi tedavi olduğunu ifade ederek, 'ağrı yoksa ameliyat olmayın' uyarısında da bulunarak şunları söyledi "Ameliyat ile ağrılı kemik çıkıntının alınması ve gerekli yumuşak doku gevşetmelerinin yanı sıra tarak kemiğinin şeklini düzeltici ameliyatlar ile başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir; ancak ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştiriyoruz, sonuçta. Haliyle bu insanın vücut bütünlüğünde bizim dışarıdan müdahale ile bir değişikliğimiz. Sırf estetik kozmetik nedenlerle bu ameliyatı önermiyorum; çünkü eğer ayak ağrımıyorsa o yük dengesine bir şekilde adapte olmuş demektir. Siz onun şeklini düzelteceğim, görselini düzelteceğim derken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz. Vücudun bize verdiği en güçlü ve güvenilir sinyal ağrıdır. Ağrı veriyorsa çalışan sistemde bir sorun vardır. Ağrı vermiyorsa sistem çalışıyordur, çalışan sisteme dokunma. Ağrı yoksa estetik kaygıyla ameliyat olma." Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm İzmir haberleri, bu bölümde editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. İzmir Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
- 1010 Güncelleme - 1010 Ayak başparmağındaki deformite, ağrı ve şekil bozukluğuyla yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık. Ayak başparmağındaki deformite, ağrı ve şekil bozukluğuyla seyrederek yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık. Rahatsızlık, yüksek topuklu ve ucu sivri ayakkabıları tercih etmeleri nedeniyle en çok kadınları tehdit ediyor. Genellikle 40-50 yaş grubunu etkisi altına alan bu problemin tek köklü tedavi seçeneği, ameliyat. Cerrahi operasyonlarda başarı oranı ise oldukça yüksek oranlarda seyrediyor. A yak başparmağındaki kemik çıkıntısı, sıklıkla ağrı ve şekil bozukluğuyla kendini gösteriyor. Yürürken güçlük çekilmesi, istenilen her ayakkabının giyilememesi veya giyildiğinde ayaklarda rahatsızlık yaşanması ayak başparmağındaki kemik çıkıntılarında sıkça karşılaşılan sorunlar. Doğuştan veya genç yaşta da görülebilen bu deformite, genellikle 40-50 yaş grubunu etkisi altına alıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazla görülüyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Şeref Aktaş, parmaklardaki deformitenin kadınlarda daha fazla görülmesinde birkaç faktörün etkili olduğunu belirterek, bu etkenleri şöyle sıralıyor “En önemli sebebi, kadınların yüksek topuklu ve ucu sivrilen ayakkabıları tercih etmeleri. Hamilelik döneminde hormonal dengelerin değişmesi nedeniyle, ayak kemikleri arasındaki bağların gevşemesi de en sık suçlanan faktörlerden. Düztabanlık veya kas yapısındaki bozukluklar gibi ayağın kendisinden kaynaklanan sorunlar, serebral paralsi veya felç gibi nörolojik hastalıklar da bu deformiteye yol açabiliyor.” Doç. Dr. Aktaş, deformitenin gelişmesinde, her iki cinsiyette ailesel öykünün de büyük rol oynadığına dikkat çekerek, “Öyle ki, ailesinde kemik deformitesi olan her 100 kişiden 60-70'inde bu sorunun geliştiğini görüyoruz” diyor. Zaman zaman şiddetli ağrılarla seyrederek yaşam kalitesini bozan başparmaklardaki bu kemik çıkıntıları, operasyonla tümüyle ortadan kaldırılabiliyor. Ancak operasyondan başarılı sonuç alınabilmesi için zaman kaybetmeden doktora başvurmakta fayda var. Doç. Dr. Şeref Aktaş, başparmaktaki kemik çıkıntılarının tedavisinde öncelikle ağrıyı dindirmeyi hedeflediklerini, bunun için de ağrı kesicilerden yararlandıklarını söylüyor. İlaç tedavisinin tek başına yeterli gelmediğini vurgulayan Doç. Dr. Aktaş, dikkat edilmesi gereken noktaları da şöyle aktarıyor “Kadınların öncelikle yüksek topuklu ve ucu sivrilen ayakkabı giyme alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerekiyor. Başparmakta çıkıntı başladığı zaman ağrıyı dindirmek için rahat ayakkabılar giyilmeli, geceleri de parmaklara ağrıları azaltan silikon makaralar takviye etmeli. Ayrıca uzun süre ayakta durmaktan kaçınmakta da yarar var. Ayağın iç tarafına monte edilen ateller de etkili oluyor. Fakat yapılan çalışmalara göre, ağrıların giderilmesinde etkili olan bu yöntemler deformitenin önlenmesinde pek yarar sağlayamıyor. Hasta ağrıyı artık her gün çekmeye başlamışsa, bu durumda cerrahi müdahale öneriliyor.” Operasyonla köklü çözüm! Ayak başparmağındaki kemik çıkıntıları, günümüzde yaklaşık bir saat süren bir operasyonla tümüyle ortadan kaldırılabiliyor. Deformiteye uygun ameliyat yapıldığı takdirde sorunun tekrarlama riski yüzde 1 gibi çok düşük bir düzeyde seyrediyor. Operasyon lokal ya da genel anestezi altında yapılıyor. Ayrıca hastanın tercihi doğrultusunda bel bölgesinden aşağısının uyuşmasını hedefleyen spinal anesteziye de başvurulabiliyor. Operasyonda hangi yönteme başvurulacağı ise kemik çıkıntısının şiddetine ve şekline göre belirleniyor. Doç. Dr. Şeref Aktaş, günümüzde kullanılan teknikler hakkında şu bilgiyi aktarıyor “Kemik çıkıntısının birçok tipi var. Öncelikle bu çıkıntının eklemden mi yoksa, kemikten mi kaynaklandığını tespit etmemiz gerekiyor. En sık, parmakla tarak kemiğinin eklem yaptığı bölgede kaynaklanan sorunlara operasyon uyguluyoruz. Tarak kemiğinin eklem bölgesine yakın kısmına 3-4 cm’lik küçük bir kesi yapıyor ve kemiği kaydırarak düzgün hale getiriyoruz. Bu arada kaydırılan kısmı ana kemik bölgesine bir adet vidayla tutturuyoruz. Kullandığımız bu vida vücutta kalıyor. Ancak yeni geliştirilen teknikler sayesinde hasta artık ayağındaki vidayı hiçbir zaman hissetmiyor. Tarak kemiğindeki sorunlarda da, yine bu bölge üzerinde uygulanan işlemlerle sorunun çözüm yoluna gidiliyor. Eğer sorun ayak bileğine yakın bölgedeyse, tarak kemiği başlangıç yerinde düzeltme yapıldıktan sonra tıraşlanma işlemi gerçekleştiriliyor. Bu tip ameliyatta hastanın rahat bir şekilde yürümesini sağlamak için ayağa alçı tedavisi de uyguluyoruz.” Ayak başparmağındaki deformiteler iki ayakta da görülebiliyor. Dolayısıyla yine hastanın tercihine bağlı olarak aynı operasyonda her iki ayağa da müdahale edilebiliyor. Operasyon sonrası ağrıya “blok” engeli! Çok değil, bundan bir iki yıl öncesine dek, hastalar en sık operasyon sonrasında gelişen şiddetli ağrılardan yakınıyorlardı. Günümüzde bu soruna da “blok” sistemiyle çözüm getirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Aktaş, bu yöntemi nasıl uyguladıklarını şöyle anlatıyor “Blok tekniği, operasyon öncesinde ayağın değişik bölgelerine yaptığımız lokal anestezik etkiye sahip iğnelerin enjekte edilmesi esasına dayanıyor. Böylelikle hastalar operasyon sonrasında hiçbir ağrı çekmiyor, hatta pansumanlarını görünceye dek ameliyat olduklarına bile inanamıyorlar. Ayrıca verilen ağrı kesiciler de ağrının dindirilmesinde oldukça etkili oluyor. Bu sayede hastalar ameliyat sonrasını oldukça rahat geçiriyorlar.” İyileşme süresi Ameliyatın ardından hastanede tek gün kalmanın yeteri geldiğini belirten Doç. Dr. Aktaş, sözlerine şöyle devam ediyor “Hastaların çoğu operasyonun ardından ertesi günü ayağa kalkıp yürüyebiliyor. Ancak hastalığın şiddeti ve ameliyatın tipine göre bazı hastalara alçı tedavisi de uyguluyoruz. Bu durumda alçının 4 hafta süreyle ayakta kalması gerekiyor. Alçıya topuk takıldığı için bu hastalar da operasyon sonrasında hemen yürüyebiliyor ve günlük işlerini yerine getirebiliyorlar. Masa başında çalışanlar, 4-10 gün içinde işlerinin başına dönebiliyor. Dört haftanın sonunda alçı çıkartılıyor, fakat ayakta şişlik oluşacağı için hastanın normal bir ayakkabı giyebilmesi yaklaşık 3 aylık bir süre alıyor.” Tedavide geç kalmayın! “Ayak başparmağınızdaki kemik çıkıntı yapmışsa, doktora başvurmakta gecikmeyin” diyen Doç. Dr. Şeref Aktaş'a göre, ayak başparmağındaki kemikte oluşan deformite tedavi edilmezse, eklemde bozukluklar ve artan düzeyde kireçlenme gelişiyor. Ayrıca diğer parmakların şekli de zamanla bozulmaya başlıyor. Doç. Dr. Aktaş, tedavide geç kalındığında kireçlenme nedeniyle zamanla eklem hareketlerinde büyük kayıplar oluşacağı uyarısında bulunarak şunları söylüyor “Bu durumda deformiteyi düzeltebilsek de, eklem hareket kaybına karşı yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. Bunun sonucunda da hasta sıçrama veya merdiven inip çıkma gibi parmak ucunda yükselmeyi gerektiren hareketlerde zorluk çekebiliyor. Dolayısıyla deformitelerde erken tedavi, ayak sağlığı açısından büyük önem taşıyor.” AYAKKABI ALIRKEN… • Ayağınızın şekline uyan ayakkabıları tercih edin. • Yüksek topuklu, dar kalıplı ve ucu sivri ayakkabılardan kaçının. • En uzun parmak ile ayakkabı ucu arasında bir santim boşluk olmasına dikkat edin. • Ayakkabıyı giydikten sonra mutlaka yürüyerek deneyin. • Çok sıkı ayakkabıları, zamanla ayağınıza alışır düşüncesiyle almayın. Daha fazla bilgi için ALO ACIBADEM 444 55 44
Bilekte Kemik Çıkıntısı Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Genellikle bilekte kemik çıkıklığı herhangi bir eklem üzerinde kasların kemik üzerine bağlanan dokuları olan tendon kılıfı üzerinde görülen şişlikler olmaktadır. İçerisinde bir sıvı olmaktadır. Yapışkan olduğu gibi de aynı zamanda da jolemsi bir kıvamda olmaktadır. Kist tedavi edilmediği zamanlarda katılaşarak kemiksi bir hal alacaktır. Kemik üzerinde bulunan tendonlarda oluşan ve kadınlarda daha sıklıkla görülmekte olan bir kist oluyor. 20 ile 40 yaş arasında bulunan kadınlarda ve nadirende 10 yaş altı çocuklarda meydana gelen kistin günümüz koşullarında tedavisi ortopedi uzmanları tarafından cerrahi yöntem olmaktadır. Ganglion kisti olarak bilinen bu kist iyi huylu bir kist olmaktadır. Renksiz olması nedeniyle şeffaf bir görüntüsü olmaktadır. Tedavisi için cerrahi müdahale şart olmaktadır. Tek fındık büyüklüğünde bir kist olacağı gibi aynı zamanda da birden fazla olan kistten oluşmaktadır. Çok küçük olan bu kistler her zaman için birden fazla olması nedeniyle büyük bir kist görüntüsünde olacaktır. Zararlı olmaması nedeniyle habis değildir ve kişilerde ölümcül bir etkisi de olmamaktadır. Çoğu kistlerin elin üst tarafında olan eklem kısmında görülmektedir. Fakat el bileği iç kısmında da görülmekte olan kistler bulunmaktadır. Elin üst kısmında meydana gelmekte olan bu kistler el bükülmesi durumunda daha da belirgin bir hal alacaktır. Diz ve ayak bileğinde de görülmesi söz konusu olacağı gibi parmak kemik üzerinde de görülmektedir. Belirtileri Genellikle yumuşak olan bu kistlerin şişlik halinde görülmesi ile bilindiği gibi bazıları 1 cm olacakken bazı kistler ise 3 cm boyuna kadar erişecek ve asla hareket etmeyeceklerdir. Şişliğin daha sıklıkla el bilek kısmını çok oynatmakta olan kişilerde zaman içerisinde ya da aniden meydana geleceği bilinmektedir. El bilek kısmında zorlanma olmadığı zamanlarda küçülecek ve zaman içerisinde yok olsalar bile bir süre sonra tekrardan çıkma riskleri de bulunmaktadır. Ganglion kisti yaşamakta olan kişilerin birçoğunda şişlik dışında bir belirtisi olmamasına rağmen bazı kişilerde geçici olsa da şiddetli ağrıya neden olacaktır. Bu ağrı olması durumunda kişinin bilek kısmını her hareket ettirmesi sonucunda tekrardan ağrı oluşacak ve zamanla bu ağrının şiddeti de artacaktır. Kistin oluştuğu parmaklarda genellikle zayıflık hissi oluşacaktır. Bu nedenle de tedavisi aksatılmaması gerekmektedir. Nedenleri Günümüzde ganglion kistinin neden olduğu bilinmemesine rağmen ortaya birçok teori atılmıştır. Ellerini çok kullanan bilgisayarcılarda, ev hanımlarında, örgü ören kişilerde ya da müzisyenlerde sıklıkla görüldüğü için bileklerini hareket ettirmeye ve zorlanmaya bağlı olacağı düşünülmektedir. Bir başka teoriye göre ise eklem üzerinde bulunan dokunun bozulması sonucunda meydana gelecek olan küçük kistler birleşmesi neticesinde birden fazla olduğu için büyük bir kist görünümünü verecektir. Tendon kılıfında bozulmaların ya da eklem kapsülü üzerinde bir takım bozukluk olması da eklem dokusu üzerinde bu tarz kistlerin oluşmasına neden olmaktadır. Tedavisi Bu tür kistler zaman içerisinde yok olacağı için kişiler tarafından eğer ki ağrı yapmıyorsa önemsenmemektedir. Şekil bozukluğu olarak estetik açıdan hoş durmayan bu kistler günümüz şartlarında birçok tedavi yöntemi ile yok edilmeye çalışılmaktadır. Kişin enjektör yardımı ile içerisinde bulunan sıvı eğer ki katılaşarak kemikleşmemesi durumunda iğne batırılarak bir uzman hekim tarafından sıvının çekilerek boşaltılması söz konusu olacaktır. Bunun dışında söylediğimiz gibi bileklerin sıklıkla hareket etmesi nedeniyle oluştuğu için ve bileği hareket ettirmemek amacı ile bir takım atel ile bilek sabitlenmesi gerekmektedir. Bu iki tedavi yöntemi ile de ganglion kistinin yok olması söz konusu olacaktır. Fakat zaman içerisinde tekrardan çıkma ihtimali ise her zaman için bulunmaktadır. Kişinin eğer ki parmaklarında güçsüzlük meydana gelmesi ve şiddetli olarak ağrı yapması sonucunda uyuşukluk ve karıncalanma da parmaklarda oluyorsa kişinin cerrahi müdahale sonucunda kistin çıkarılması söz konusu olacaktır. Bu tedavi yöntemi sonucunda ise kistin oluşma ihtimali çok az olmaktadır. Günümüz koşullarında tekrar çıkma riski az olması nedeniyle birçok kişi cerrahi yolu tercih etmektedir. Kaynaklar Loading...
ayak üstünde kemik çıkıntısı ameliyatı