🍸 12 Mart 1921 Istiklal Marşının Kabulü Ile Ilgili Şiirler
İstiklâlMarşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin millî marşıdır. İstiklal Marşımız, Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılmış ve 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı" olarak kabul edilmiştir. Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde
ATATÜRKTEN İSTİKLAL MARŞI (GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ) “Bu marş bizim devrimimizi anlatır, inkılâbımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır.İstiklal Marşı’nda, istiklal davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de burasıdır: “Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet
Okulumuzdaöğretmenlerimizin hazırlamış olduğu 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ile ilgili program düzenlendi. 0 15.03.2022 126. Yazıldığı dönem Türk milletinin inancını tazeleyip diri tutan şiir 12 Mart 1921 tarihinde milli marş olarak kabul edilmiştir.
MehmetAkif’in şiiri nasıl seçildi? 724 şiirin hiçbirisinin milli marş için uygun görülmemesine karşın Mehmet Akif Ersoy’un “Kahraman Ordumuza” adlı şiiri mecliste okunmuş ve büyük beğeni toplamıştır. 12 Mart 1921 tarihli toplantıda bu şiir İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy ve ödül
12mart 1921’de İstİklal marŞi kabul edİldİ 2022 yılı itibariyle İstiklal marşının kabulünün 101. yılına girmiş bulunmaktayız. Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un eseri, İstiklal Marşının 101. yılı dolayısı ile Mart ayı içerisinde çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
12MART İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ VE M.AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ. Üstün bir mücadele ve kahramanlıklarla kazanılan Kurtuluş Savaşı sonrası, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un "Kahraman Ordumuza" hitaben yazmış olduğu şiir, 12 Mart 1921 tarihinde Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul
Büyükihtimalle beğenilmediklerinden Mehmet Akif Ersoy'dan da bir şiir isteniyor. Değerlendirme sonucunda 12 Mart 1921 de İstiklal Marşı şiiri kabul ediliyor. Ersoy da ödülü reddediyor. Şiirin bestesi için de bir yarışma açılıyor. 1924 yılında Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi kabul ediliyor. 1930 yılında ise Zeki Üngör
Bağımsızlığımızıen iyi anlatan şiir, İstiklâl Marşımızdır. Zaten bağımsızlığımızı en iyi anlatan şiir olduğu için, 12 Mart 1921 günü TBMM tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bu eşsiz şiirin şairi de, eşsiz bir vatanseverdir. . Bu kişi , istiklâl şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dur. 20 Aralık
İstiklalMarşı'mızın Kabulü'nün 101. Yıl Dönümünü Kutladık. 12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Kutlama çerçevesinde okulumuz öğrencileri günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmalar yaptı.
ofPI. Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin millî bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla 1921'de bir güfte yarışması düzenledi. Yarışmaya toplam 724 şiir katıldı. Eser gönderenler arasında Kâzım Karabekir, Hüseyin Suat Yalçın, İsak Ferrara, Muhittin Baha Pars ve Kemalettin Kamu gibi tanınmış isimler de vardı. "Çanakkale Şehitlerine" ve "Bülbül" gibi şiirlerin sahibi Mehmet Akif'in "Milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini" düşündüğü için yarışmaya katılmak istemediği bilinir. 23 Aralık 1920'den sonra Eğitim Bakanlığı güfteleri incelemiş ancak içlerinde İstiklal Marşı olabilecek bir eser bulunamayınca, Mehmet Akif Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubundan sonra fikrini değiştirerek Ankara'daki Taceddin Dergahı'ndaki odasında, Türk Ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme aldı ve bakanlığa teslim etti. İşte Mehmet Akif Ersoy’ın Meclis’te okuduğu bu şiirin üstünden 100 yıl geçti. Biz de 12 Mart istiklal marşının kabulü ile ilgili şiir, anma sözleri ve mesajları MARŞININ KABULÜ İLE İLGİLİ ANMA SÖZLERİ VE MESAJLARIAIIah bu miIIete bir daha İstikIaI Marşı yazdırmasın. Mehmet Akif EroyTürk gençliği, unutma! İstiklal Marşı korkma diye başlar!Türk Milleti istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. Atatürkİstiklal Marşı benim değil Türk Milleti’nin eseridir. Mehmet Akif ErsoySahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Mehmet Akif ErsoyBayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor. Akif ErsoyİstikIaIi, hürriyeti, ruhu anIatır bu marş Marşı, Türk MiIIetini ortak değerIerde buIuşturan eşsiz bir miIIetin bir miIIi marşı var fakat bizimkisi okunurken vatanın her bir ucunda bin meşaIe yanmakta, iIahı bu miIIete bir daha İstikIaI Marşı yazdırmasın. Mehmet Akif EroyTürk miIIeti tarihe damgasını İstikIâI Harbi iIe vurdu. İstikIâI Harbi İstikIâI Marşı’nın temin ettiği mantık ve iradeyIe kazanıIdı. İsmet ÖzeISahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Mehmet Akif ErsoyAkif’in en büyük meziyeti, her mısrasını inanarak yazmış oImasındadır. Onun içindir ki İstikIaI Marşı, hiçbir babayiğit tarafından benzeri yazıIamayan aIev gibi bir şiirdir. Peyami SafaMehmet Akif Ersoy, yürekIeri çeIikIeştiren İstikIaI Marşı’nı yazmak suretiyIe, İstikIaI Harbi’nin manevi cephesinde dövüşen kahramanIardan biri şiir bir daha yazıImaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günIeri yaşamak Iazım. O şiir artık benim değiIdir. O, miIIetin maIıdır. Benim miIIete karşı en kıymetIi hediyem budur. AIIah bir daha bu miIIete bir İstikIâI Marşı yazdırmasın! M. Akif ErsoyİstikIaI Marşı, İstikIaI Harbi’nin manevi cephesinde yapıImış büyük ve muzaffer bir taarruzdu. O zaman MiIIi MücadeIenin mutIaka zaferIe neticeIeneceğine inanmış oIanIar, yani sağIam iman sahipIeri biIe İstikIaI Marşından yeni manevi kuvvet aImışIardı. Abidin DaverİstikIaI Marşı gibi bir miIIetin hafızasına her mısrası ataIar sözü haysiyetiyIe maI oIan, büyük günIerinde bir ağızdan haykırıIan, en perakende ve şaşkın ruhIarı biIe tek bir müdafaa aşkı ve iradesi içinde bir araya devşirerek ayağa kaIdıran miIIî vasfına tam Iayık bir şairimiz MARŞI İLE İLGİLİ ŞİİRLERİSTİKLÂL MARŞINI DİNLERKENBorazanbaşı, borazanbaşıAkşamları batan güneşe karşıAlışılmış bir ibadet gibiÇaldığınız o İstiklâl MarşıYıllardır her kulakta yer etmişGür nağmeleriyle tutanken arşıAz rastlanır bir huşu içindeAyakta dinleriz bütün çarşıHayal gibi, vehim gibi bir şeySanki memleketin dağı taşıEn sadık bekçisi tarihiminKesilir ansızın şehit meçhul askerler mahşeriyleHatırlatır o yaman türkülerinden bilirizYemen Çölü'nü, Sarıkamış'ıKurduna kuşuna sor söylesinNeydi Türk'ün o günkü telâşı?Karalar giymiş AnadoluKan bir yandan, bir yandan gözyaşıSürmedi çok şükür okıyametGecenin 'birinde fecre karşıGüneşten evvel doğdu ufuktaMustafa Kemal'in altın Sıtkı TARANCIANTAKYA'DAN GELEN MEKTUPİstiklâl Marşı'yla çınlayan dağlar;Bak bulut hudut boyunda görünmez rengini andıran bağlar;O zümrüt yeşile bürünmez MARDİNMEHMET AKİFMarşın okunurken vatanın her bir ucunda,Bin meş'ale yanmakta, ilahı avucunda.Marşında bir umman kesilen devreye girdin!Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin!Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir,Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir!Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer!Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler!Ali Ulvi KURUCUİSTİKLAL MARŞI HANGİ SAVAŞTAN SONRA KABUL EDİLDİ?I. İnönü Muharebesi, 6 Ocak 1921 tarihinde iki koldan taarruza geçen Yunan kuvvetleriyle İnönü mevzilerinde savunmada olan Ankara Hükümeti kuvvetleri arasında yapılan muharebelerden sonra kabul MARŞI’NIN KABÜLÜHamdullah Suphi Bey, Âkif'in şiirinin önce cephede asker arasında okunmasına karar verdi. Batı Cephesi Komutanlığına gönderilen şiir, askerin beğenisini kazanınca, İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayınlandı, on iki gün sonra ise Konya'da Öğüt gazetesinde yer elemeyi geçen yedi şiir 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal'in başkanlığını yaptığı meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif'in şiiri meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Şiir okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyacana kapıldı ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi ve Mehmet Akif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul Âkif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesai'ye bağışladı. Şair ayrıca, İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiş ve İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil savaş içerisinde olduğu için, Âkif'in şiirinin bestelenmesi iki sene ertelendi; 1923'ün 12 Şubat'ında İstanbul Maarif Müdürlüğü'ne beste yarışması açma görevi MARŞI’NIN BESTESİŞiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya ise 24 besteci katıldı. Ülkenin içinde bulunduğu zor koşullar nedeniyle sonucu belirleyecek bir değerlendirme yapılamadı. Bu nedenle güfte, ülkenin çeşitli yerlerinde farklı bestelerle okunmaya başlandı. Edirne'de Ahmet Yekata Bey'in, İzmir'de İsmail Zühtü Bey’in, Ankara'da Osman Zeki Bey'in, İstanbul'da Ali Rıfat Bey ve Zati Bey'in besteleri yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir.
İstiklal Marşının Kabulü ile ilgili şiir İstiklal Marşının Kabulü 12 Mart şiirleri Mehmet Akif Ersoy, ödüllü bir yarışma olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisinin düzenlediği Milli Marş yarışmasına katılmadı. Ödül koşullunun kaldırılması üzerine kırk sekiz saat gibi kısa bir zamanda şiirini yazarak ilgililere verdi. Şiir,1 Mart 1921de dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrı över tarafından TBMMde okundu. Alkışlarla karşılanan 12 Mart 1921 de Türk İstiklal Marşı olarak kabul edildi. İstiklal Marşımızın kabulü ile ilgili birkaç şiir İSTİKLÂL MARŞINI DİNLERKEN Borazanbaşı, borazanbaşı Akşamları batan güneşe karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nağmeleriyle tutanken arşı Az rastlanır bir huşu içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı Hayal »gibi, vehim gibi bir şey Sanki memleketin dağı taşı En sadık bekçisi tarihimin Kesilir ansızın şehit naşı. Bir meçhul askerler mahşeriyle Hatırlatır o yaman savaşı. Yanık türkülerinden biliriz Yemen Çölünü, Sarıkamışı Kurduna kuşuna sor söylesin Neydi Türkün o günkü telâşı? Karalar giymiş Anadolu Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı Sürmedi çok şükür okıyamet Gecenin birinde fecre karşı Güneşten evvel doğdu ufukta Mustafa Kemalin altın başı. Cahit Sıtkı TARANCI MEHMET AKİF Marşın okunurken vatanın her bir ucunda, Bin meş'ale yanmakta, ilahı avucunda. Marşında bir umman kesilen devreye girdin! Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin! Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir, Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir! Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer! Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler! Ali Ulvi KURUCU İstiklal Marşımız dışında Milli Marş yarışmasında ön elemeyi kazanan 6 şiir ise şöyledir 1- Yıllarca altı cephede ateşle kanlara; Türk'ün hilâl-ü dinine düşman olanlara; Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman Yüksek başın eğilmedi bir art cihanlara Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab. Göster cihan-ı mağribe bir kanlı inkılab Ey mazi-i havariki bin destan olan; Garbın zalam-ı zulmüne yüz yıl kılınç salan Arslan yürekli ordu; demir giy; silah kuşan! Zira hududu kapladı ateşle kan, duman. Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım - Şitab, Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab! Arslan mücahid ordusu, ey haris-i salah Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah Açtın sema-yi millete pür-nûr bir sabah. Atî bizim... bizim artık vatan, zafer, felah. Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım - Şitab. Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab MEHMET MUHSİN 2- Türk'ün evvelce büyük bir pederi Çekti sancağı hilâl-i sehari Kanımızla boyadık bahr ü berri Böyle aldık bu güzel ülkeleri İleri, arş ileri, arş ileri Geri kalsın vatanın kahpeleri Seni ihya için ey nâmı büyük Vatanın uğruna öldük öldük Ne büyük kaldı bu yolda ne küçük Siper oldu sana dağlar gibi Türk Yürü ey milletin efradı yürü Ak süt emmiş vatan evlâdı yürü Vatan evlâdını kurban edeli Milletin hür yaşamaktır emeli Veremez kimseye bir Çamlıbeli Bağlanır mı acaba Türk'ün eli İleri, arş ileri, arş ileri Çiğnenir çünkü kalan yolda geri. HÜSEYİN SUAD 3- Ey Müslüman, ey Türk oğlu Açıldı istiklâl yolu Benim bu son günlerimdir, Diyor bize Anadolu. Çek sancağı Türk ordusu Olmaz Türk'ün can korkusu Esarete dayanır mı Türk vatanı, Türk namusu? Bu son savaş bize farzdır, Fırsatımız gayet azdır, Muzaffer ol da ey millet Altın ile tarih yazdır. Birleşelim özümüzden, Dönmeyelim sözümüzden, Hem silelim bu lekeyi, Tarihdeki yüzümüzden. İSKENDER HÂKİ 4- Göz yaşına veda et Ey güzel Anadolu! Hakkını korur elbet Türk'ün bükülmez kolu Cenk ederiz genç, koca Bugün değil, yarın da Yadımız ağladıkça İzmir ezanlarında. Hak yolunda kan olur, Dünyalara taşarız; Ya şerefle vurulur, Ya efendi yaşarız. Her gün yeni bir hile Arkasından satıldık; Her gün yeni bir dille Yurdumuzdan atıldık Yeter, ey Ka'be'mizi Elimizden alanlar Alıkoyamaz bizi Yolumuzdan yalanlar. Hangi alçak el alır, El zinciri boynuna? Kim Yunan'ı bırakır Türk kızının koynuna? KEMALEDDIN KAMI 5- Millet aşkı, din aşkı, vatan aşkı uyansın Yurdumuza göz dikenler al kanlara boyansın Ya ben ya onlar diyen silâhına dayansın Türk oğludur bu millet Türk'ündür bu memleket Türk oğludur bu millet Türk'ündür bu memleket Düşman gözü tutamaz yanar dağlar başını Bağrımızda saklarız vatanın her taşını Yurdumuza yan bakan döker gözün yaşını Türk oğludur bu millet Türk'ündür bu memleket Türk oğludur bu millet Türk'ündür bu memleket Can veririz her zaman hürriyet yoluna Ya gazi, ya şehidlik ne devlettir kuluna Ata emanet etmiş namusunu oğluna Bize Türk oğlu derler Hep bizimdir bu yerler 6- Altı bin yıl efendilik yaptın, "Kahraman Türk" idi cihanda adın. Bir ateşten siperdin İslam'a Sönmeyen bir güneş gibi yaşadın. Ey büyük ünlü milletim ileri! Hasmına çiğnetme koş bu şanlı yeri! Düşmanın bir cihansa dostun Hak Hakkın elbette müstakil yaşamak Atıl, ez, vur, senindir istiklâl Ebedî parlasın şu al bayrak... Ey benim şanlı milletim ileri; Ele çiğnetme koş bu ülkeleri! M.* *Bursa Milletvekili Muhittin Baha Bey Yarışmaya M rumuzu ile katıldı. Müzakereler esnasında şiirini geri çekti.
İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona. Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse! İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse. Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer. Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer. Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses. Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes. Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker. Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker. Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi. Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi. Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın. Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın. Necmi Ünsal 12 Mart İstiklal Marşı-Kutlama Programı Her Şey İçinde 12 Mart İstiklal Marşının Kabulu ile ilgili tüm dosyalar sunular 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü İle İlgili Yazılar 12 Mart Çanakkale Geçilmez Piyesi Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Tiyatro 12 Mart Ya İstiklal Ya Ölüm Tiyatro İstiklal Marşının Kabulü Skeç İstiklal Marşı'nın Açıklaması 10 Kıta İSTİKLÂL MARŞINI DİNLERKEN Borazanbaşı, borazanbaşı Akşamları batan güneşe karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nağmeleriyle tutanken arşı Az rastlanır bir huşu içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı Hayal »gibi, vehim gibi bir şey Sanki memleketin dağı taşı En sadık bekçisi tarihimin Kesilir ansızın şehit naşı. Bir meçhul askerler mahşeriyle Hatırlatır o yaman savaşı. Yanık türkülerinden biliriz Yemen Çölü'nü, Sarıkamış'ı Kurduna kuşuna sor söylesin Neydi Türk'ün o günkü telâşı? Karalar giymiş Anadolu Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı Sürmedi çok şükür okıyamet Gecenin 'birinde fecre karşı Güneşten evvel doğdu ufukta Mustafa Kemal'in altın başı. Cahit Sıtkı TARANCI ANTAKYA'DAN GELEN MEKTUP İstiklâl Marşı'yla çınlayan dağlar; Bak bulut hudut boyunda görünmez oldu. Yurdumun rengini andıran bağlar; O zümrüt yeşile bürünmez oldu. Yusuf MARDİN ELVEDA Elveda karıcığım elveda... Bu sevda Başika sevda, Yurt aşkı derler buna... İnan ki. Senden Önce, onundur neyse bütün varım. Artık, bol ışıklı bir yarma Şarkı söylesin çocuklarım, Ve bundan böyle, Boş kalan yastığıma On aylık oğlum koysun başını. Ve sen ona, Adından önce öğretmelisin kancığım İstiklâl Marşı'nı Rıza Polat AKKOYUNLU MEHMET AKİF Marşın okunurken vatanın her bir ucunda, Bin meş'ale yanmakta, ilahı avucunda. Marşında bir umman kesilen devreye girdin! Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin! Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir, Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir! Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer! Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler! Ali Ulvi KURUCU İSTİKLÂL MARŞI İÇİN Seni okuyan coşar, dinleyen duygulanır, Güvenlice söyleyen yürekten onurlanır. Her dize bir destandır, Akif'çe yaratılmış, Her dörtlükte bir 'kavram, İnançla anlatılmış! Bayrağımı çekerken göklere coşkuluca, Bir ağızdan söyleriz, isteyerek topluca. İşgallere uğramış 'bu ulusun ıkalemi, Savaşan bir yürekle anlattı milletini. Milletin özgürlüğü dize dize işlendi, Akif'in kaleminden kahramanluk dillendi. Batının zırhlarına açtı yiğit bağrını, Cennete benzeterek, anlattı vatanım! Akif ki dizelerde 'kurtuluşu yaşattı, İnançla seslenişle, yeni bir marş yarattı. Yalvardı bayrağına "dalgalan" ve "coş" diye. Bu millî marşımızı etti bize hediye Bu yalnız bir marş değil, kurtuluşun destanı, Ezgi ve şiirinden marşını iyi tanı! Vatandaşa güç veren yüksek moral kaynağı, Söylendikçe coşmakta göklerde Türk Bayrağı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Çekilen tetiklerden, kaynayan hedeflerden, Bir marş yarattı Akif, o yiğit yüreğinden Bağımsızlık türküsü, kurtuluşun destanı, Bu ne yüce deyiştir, söyle yaşat atanı. Kurtuluş günlerine şairce bir bakıştır. Toplumun yüreğinden inançla haykırıştır. Coşkulu söyleyelim, inlesin dağlar taşlar! Marşımızı söylerken, yücelir tüm yurttaşlar. Kötü talihimizin tersine döndüğünde, Saldıran bileklerin güçle büküldüğünde, İstiklâl Marşı doğdu, sonra da bestelendi, Milletçe bir ağızdan coşkuluca söylendi. Yeniden dirilişin ve yeniden doğuşun, . Şahlanan destanıdır o milli 'kurtuluşun. Damarımızdaki 'kan, bileğimizdeki güç, Bu ulusal sesleniş, bu ulusal bir övünç! Cesur ulusumuzun gönlüne doğdu bu marş, Bu bizim marşımızdır, söyle, haykır arkadaş! Bizlere güç vermekte birlikte söylendikçe, Yüreklice söyleriz, haykırırız erkekçe! BİR BAYRAK RÜZGAR BEKLİYOR Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için; Rüzğar bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli, Kim demiş meçhul asker diye? Destanını yapmış,kasideye kanmış. Bir el ki;ahretten uzanmış, Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler! Öpelim temizse dudaklarımız, Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız. Rüzğarını kesmesin gövdeler Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar,kasideler. Geri gitsin alkışlar geri, Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri! Ona oğullardan,analardan dilekler yeter, Yazın sarı,kışın beyaz çiçekler yeter! Söyledi söyleyenler demin, Gel süngülü yiğit alkışlasınlar Şimdi sen söyle söz senin. Şehitler tepesi boş değil, Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak için Rüzğar bekliyor! Destanı öksüz ,sükutu derin meçhul askerin. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli, Kim demiş meçhul asker diye?... Arif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGAR BEKLİYOR8 Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için; Rüzgar bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli, Kim demiş meçhul asker diye? Destanını yapmış,kasideye kanmış. Bir el ki;ahretten uzanmış, Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler! Öpelim temizse dudaklarımız, Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız. Rüzğarını kesmesin gövdeler Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar,kasideler. Geri gitsin alkışlar geri, Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri! Ona oğullardan,analardan dilekler yeter, Yazın sarı,kışın beyaz çiçekler yeter! Söyledi söyleyenler demin, Gel süngülü yiğit alkışlasınlar Şimdi sen söyle söz senin. Şehitler tepesi boş değil, Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak için Rüzğar bekliyor! Destanı öksüz ,sükutu derin meçhul askerin. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli, Kim demiş meçhul asker diye?... Arif Nihat Asya İSTİKLÂL MARŞI'MIZ7a Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona. Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse! İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse. Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer. Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer. Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses. Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes. Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker. Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker. Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi. Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi. Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın. Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın. Necmi Ünsal İSTİKLÂL MARŞI'MIZ7b Çekilen tetiklerden, kaynayan hedeflerden, Bir marş yarattı Akif, o yiğit yüreğinden Bağımsızlık türküsü, kurtuluşun destanı, Bu ne yüce deyiştir, söyle yaşat atanı. Kurtuluş günlerine şairce bir bakıştır. Toplumun yüreğinden inançla haykırıştır. Coşkulu söyleyelim, inlesin dağlar taşlar! Marşımızı söylerken, yücelir tüm yurttaşlar. Kötü talihimizin tersine döndüğünde, Saldıran bileklerin güçle büküldüğünde, İstiklâl Marşı doğdu, sonra da bestelendi, Milletçe bir ağızdan coşkuluca söylendi. Yeniden dirilişin ve yeniden doğuşun, . Şahlanan destanıdır o milli 'kurtuluşun. Damarımızdaki 'kan, bileğimizdeki güç, Bu ulusal sesleniş, bu ulusal bir övünç! Cesur ulusumuzun gönlüne doğdu bu marş, Bu bizim marşımızdır, söyle, haykır arkadaş! Bizlere güç vermekte birlikte söylendikçe, Yüreklice söyleriz, haykırırız erkekçe! BAYRAK 6 Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü! Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... Gölgende bana da, bana da yer ver! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. Kızıllığında ısındık, Dağlardan çöllere düşürdüğü gün. Gölgene sığındık. Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan; Barışın güvercini, savaşın kartalı... Yüksek yerlerde açan çiçeğim; Senin altında doğdum, Senin dibinde öleceğim. Arif Nihat ASYA YENİ DEVLETİN ULUSAL MARŞI4 Yirmi Üç Nisan günü Yeni meclis açıldı Egemenlik hakları Tüm ulusa verildi. Ay yıldızlı Bayrağım Göklerin süsü oldu Tüm yolumuz aydınlık Bahtımız açık oldu Yeni Türk Devletinin İstiklâl Marşı yoktu Marş yazacak olaylar Bu ulusta pek çoktu Eğitim bakanımız Sayın Hamdullah Suphi Ulusun özlediği Yarattı ortak ruhu Marş güzel olsun diye Yarışma düzenlendi Seçilen tüm şiirler Dikkatle incelendi Ödüllü bir yarışa Âkif katılmamıştı Böyle kutsal bir işten Para istememişti Kurulan komisyona Yüzlerce şiir geldi Bunların içeriği Bekleneni vermedi Bunun için Âkif'ten Marş yazması istendi Bu ulusun ruhunu O da iyi bilendi Türk'ün inanç gücünü Bu marş getirdi dile Ölümü yendi Âkif İstiklâl Marşı ile Meclisin kürsüsünden Tam üç defa okundu Bütün vekillerimiz Kalktı ayakta durdu O günkü bakanımız Hamdullah Suphi idi Marşımızı okurken Ne de görkemli idi Gür sesiyle okudu İstiklâl Marşımızı Dik tutmaya başladık O günden başımızı Bin dokuz yüz yirmi bir Mart ayının birinde Alkışlar kopuyordu Ulusun Maclisinde Marşımızı dinlerken Tüm ruhlar doldu taştı Âkif'le Tanrıöver Saygınlığa ulaştı Yüce Büyük sanatçı Mehmet Âkif Ersoy'la Türklük ayağa kalktı Yazdığı kutsal marşla Bayrağım al bayrağım Türk dünyası bayrağım Önünde boyun büktü Dost ve düşman bayrağım Bizlere güneş oldun Aydınlandı dünyamız Helal olsun hep sana Dökülen kanlarımız! Kemal KAHRAMANOĞLU
Giriş Tarihi 1121 Milli Mücadelede Türk Ulusunun bağımsızlığını temsil eden bu günde İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili şiirler binlerce vatandaşın gündemindeki yerini aldı. Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı bu dizeler ülkemizin bağımsızlık destanını en iyi şekilde anlatırken bu anlamlı ve kutlu günde İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili en güzel şiirler, gerek sosyal medyada paylaşmak gerekse bugünün anlam ve önemini vurgulamak amacıyla araştırma konusu haline geldi. İşte Mehmet Akif Ersoy sözleri ve şiirleri ile İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili şiirler… ABONE OL İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili şiirler bu özel ve anlamlı günün 100. Yıl dönümünde binlerce kişinin gündemindeki yerini aldı. Bir asırdır aynı duyguyla yüreklerden dökülmeye devam eden Türk milletinin milli mücadeledeki kahramanlık hikayesinin en önemli temsilinin TBMM'de kabul edilişinin yıl dönümünü kutlamak, yazarı Mehmet Akif Ersoy ve tüm kahraman şehitlerimizi anmak amacıyla özellikle sosyal medyada İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili şiirlerin paylaşımları yapılıyor. İşte Mehmet Akif Ersoy sözleri ve şiirleri ile İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili en güzel şiirler… İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜ İLE İLGİLİ ŞİİRLER! Mehmet Akif Ersoy sözleri ve şiirleri bu anlamlı günde milyonların gündemine geliyor. Mehmed Ragîf, daha sonra Mehmet Âkif Ersoy ismini alan ünlü şairin 10 kıtadan oluşan İstiklal Marşı şiiri bilindiği üzere 12 Mart 1921 yılında Türk milletine marş olarak armağan edilmiştir. MEHMET AKİF ERSOY SÖZLERİ Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen, iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel şunu geri yapalım desen, bir Sinan bir de Süleyman gerek. Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Ostralya ile beraber bakıyorsun Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; sade bir hadise var ortada vahşetler denk. Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana. Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım. Sarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi. Ya rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin, yoksa felahi? Artık iki yüzlüleri sevmeye başladım çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım. İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun. EN GÜZEL, KISA VE UZUN MEHMET AKİF ERSOY SÖZLERİ Şarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi. Budur cihanda en beğendiğim meslek; sözün ödün olsun hakikat olsun tek. Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne. Bekayı hak tanıyan, sa'yi bir vazife bilir, çalış, çalış ki beka sa'y olursa hak edilir. Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Ostralya ile beraber bakıyorsun kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk; sade bir hadise var ortada vahşetler denk. Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne. Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem. İSTİKLÂL MARŞINI DİNLERKEN Borazanbaşı, borazanbaşı Akşamları batan güneşe karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nağmeleriyle tutanken arşı Az rastlanır bir huşu içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı Hayal gibi, vehim gibi bir şey Sanki memleketin dağı taşı En sadık bekçisi tarihimin Kesilir ansızın şehit naşı. Bir meçhul askerler mahşeriyle Hatırlatır o yaman savaşı. Yanık türkülerinden biliriz Yemen Çölü'nü, Sarıkamış'ı Kurduna kuşuna sor söylesin Neydi Türk'ün o günkü telâşı? Karalar giymiş Anadolu Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı Sürmedi çok şükür okıyamet Gecenin 'birinde fecre karşı Güneşten evvel doğdu ufukta Mustafa Kemal'in altın başı. Cahit Sıtkı TARANCI ANTAKYA'DAN GELEN MEKTUP İstiklâl Marşı'yla çınlayan dağlar; Bak bulut hudut boyunda görünmez oldu. Yurdumun rengini andıran bağlar; O zümrüt yeşile bürünmez oldu. Yusuf MARDİN MEHMET AKİF Marşın okunurken vatanın her bir ucunda, Bin meş'ale yanmakta, ilahı avucunda. Marşında bir umman kesilen devreye girdin! Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin! Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir, Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir! Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer! Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler! Ali Ulvi KURUCU ABONE OL
12 mart 1921 istiklal marşının kabulü ile ilgili şiirler